Pandemi Sürecinde Marka İletişimi Nasıl Olmalıdır?

COVID-19 ve benzeri global ya da ulusal kriz dönemleri, dijital ajanslar ya da markalar için farklı dinamikler dikkate alınarak ciddiyetle yönetilmesi gereken bir süreç. Peki, dijital ekosistem oyuncuları beyinlerinde hangi sorular üzerine render alıyor?

Bildiklerimizi unutmalı mıyız?
Herkesi memnun edemeyiz!
Orantısız empati bizi nereye götürür?
Reklamları kapatsak mı?
Toplumun bu ruh halinde gelen yorumlarla nasıl başa çıkacağız?
Comment özelliğini kapatalım arkadaşlar!

Dijital pazarlama / marka iletişimi nasıl yapılmalı?

Toplumun internet okur yazarlığı / surf kültürünü yabana atmayınız! Ziyaretçilerin zekasını ve bu tarz konulardaki belleğini küçümsemeyin! Geçmişinde toplum yararına bir aktivitesi olmayan, sürekli ürün ile yayın akışını dolduran, sürekli satış kokan bir markanın 360 derece dönüş ile kabuk değiştirmesi nitelikli dijital cambazlık gerektirir. Hedef kitleye yönelmeyi bırakıp konjonktüre göre içerik pazarlaması ve online reklam planlaması yapmak elbette bir tercih. Fakat bunu COVID marketing'e dönüştürmemek gerekir.

Covid-19 pandemisi sürecinde, markaların iletişim dilindeki renk ve tonlama dalgalanmalarını gözlemlemek mümkün. Bu süreçte sektörün önde gelen binlerce markasından iletişimi durduran, hatta satış kanallarını kapatan markalar oldu. Haliyle bu durum iletişim yönetiminde çok önemli bir rol aldı. Gelin şimdi “Bu Süreçte Nelere Dikkat Edilmeli?” beraber göz atalım...

1. Bağlantıda Kalmalı

Markanın işleri ve işleyişinin devam edebilmesi için dijital dünyaya hazır olmak öncelikli gerekliliktir. Bu yüzden bu tarz kriz dönemlerinde markalar, müşteriyle iletişim halinde kalabilmeli, beklenmedik durumlarla ilgili müşteriyi bilgilendirmelidir. Peki bu noktada ne yapılmalı?

Genel önlemler ve firmanın aldığı özel önemler

İlgili durumla alakalı markanın düşünceleri

Bilgilendirici paylaşımlar

Başlıkları adı altında paylaşımlar yapmak hedef kitlenin gönlünü çalacaktır.

2. Üretmeye Devam Etmeli

Sektör fark etmeksizin üretmeye her koşulda devam edilmelidir. Motivasyonu her koşulda yüksek, kendine ve geleceğe güvenen bir marka imajı, müşterilerin gözünde güvenilirliğini ve itibarını artıracaktır. Hiçbir şey yapmadan her şeyin düzelmesini beklemektense, en kötü kriz dönemlerinin senaryoları üzerinden önemler oluşturmak, markalar adına çok daha faydalı olacaktır.

3. Reklamlar Durdurulmalı

Aktif olan tüm reklamlar, kampanyalar durdurulmalıdır. İnsanlar ihtiyaç duydukları bilgileri analiz etmekle uğraşırken bir de sizin reklam paylaşımlarınızı görmek istemeyeceklerdir. Aksini yaptığınız takdirde aklınıza gelmeyecek tepkilere ve yorumlara maruz kalabilirsiniz.

4. Doğru İmaj Çizilmeli

Bu tarz süreçlerin en büyük kaybı elbetteki maddi oluyor. Birçok kuruluşlar, markalar veya şirketler, yalan haber, bilgi kirliliğiyle oluşturulan panik ortamında hayatta kalabilmek için, işten çıkarma yöntemine gidiyor. Ancak bunun gibi kriz süreçlerinde işten çıkaran firma imajını sergilemek, markanız adına olumsuz algıya neden olacaktır. Olumsuz tepkileri aksi yöne çevirmek adına, hem şirket içi hem de müşterilerle olan iletişiminizi şeffaflaştırın. Neyi ne için yaptığınızı iyi anlatmanız, alacağınız tepki ve yorumları yumuşatacaktır.

5. Monitoring ve Social Listening

Her kriz döneminin farklı yansımaları olduğundan dolayı; kriz stratejisini oluştururken “Monitoring” ve “social listening” yani aksiyon takip yöntemleri gibi iki önemli noktaya dikkat etmek gerekir. Çünkü tüketicisini dinleyen, anlayan; müşterisine ve çalışanlarına pozitif tutum gösteren; anlık aksiyon alabilen esnek markalar uzun vadede kazanacakları gibi kriz durumlarında da kazanacaklar ve kriz durumunu sektördeki rakiplerinin önüne geçebilecekleri bir iletişim fırsatına çevireceklerdir. Şu an markanın değerlerini, vizyonunu ve misyonunu gözden geçirmek ve buna uygun aksiyon planı hazırlamak için doğru bir dönem.Dileriz ki, tüm dünya ve ülkemiz bu süreci en kısa zamanda atlatabilir ve hayatlarımıza kaldığımız yerden devam edebiliriz. Şimdilik evde kalın ve sağlıcakla kalın.

Hazırlayan: Sanem Sürmeli