Deloitte Global Mobil Kullanıcı Anketi 2017: Türkiye Yönetici Özeti
(Deloitte’in Global Mobil Kullanıcı Anketi kapsamında ele alınan konuların bir bölümünün Optimist Hub tarafından yorumları)
Mobil telefon kullanıcılarına yöneltilen sorular ile tercihlerinin analiz edildiği Global Mobil Kullanıcı Anketi, bu alanda hizmet sağlayıcılara yararlı bir bilgi kaynağı görevi görmektedir.
Anket 6 kıta, 33 ülkeden 53,150 kullanıcı ile yapılmış olup, bu ülkeler arasında Türkiye’de bulunmaktadır.
Anket katılımcıları; yaş, cinsiyet, gelir düzeyi, yaşadıkları bölge, evlerini paylaştıkları kişi sayısı, teknoloji adaptasyonları, cihaza sahip olma, sahip oldukları cihazın markası ve yaşı, 4.5G kullanımı, mobil operatörleri gibi çeşitli sorulara yönlendirdikleri cevaplara göre ayırılmışlardır.
Anket kapsamındaki konular 4 ana başlık altında incelenmiştir. Bu başlıklar;
- Cihaz sahipliği
- Cihaz kullanımı
- Erişim tercihleri
- Teknoloji farkındalığı
2017 yılında yapılan Global Mobil Kullanıcı Pazar Araştırması’na göre Türkiye’deki kullanıcıların %92’si akıllı telefon, %81’i dizüstü bilgisayar, %63’ü tablet sahibidir. Kullanımı en fazla rağbet gören ürünler oranlardan da anlaşılacağı üzere akıllı telefon, dizüstü bilgisayar ve tablettir ve bu ürünlerin kullanımı her geçen gün artış göstermektedir.
Akıllı telefon ve dizüstü bilgisayardan sonra kullanımı en yaygın olan tabletin kadınlar tarafından daha fazla tercih edildiği görülmektedir. 24 yaş üstü kadın-erkek gruplarında da kullanım artışı gözlemlenmektedir.
Akıllı saat kullanımının ise daha spesifik olarak 25-34 yaş aralığında yaygın olduğu saptanmaktadır. Bu veriler neticesinde tablet, bilgisayar, akılı saat gibi cihazlar ile kıyaslandığında akıllı telefonların koşulsuz tercih edilen bir ürün olduğu söylenebilir. Yaş, konum, gelir düzeyi fark etmeksizin insan yaşantısında vazgeçilmez ürün konumundadır. Dünya üzerindeki toplum ve şirketlerin, milli ve devletler arası alanda bilgiye ulaşım, iletişim kurma, teknolojiden yararlanma ve ticaret yapma fırsat, istek ve kabiliyetleri bakımından aralarında meydana gelebilecek fark sonucunda yaşanabilen ‘dijital bölünme’ olarak adlandırdığımız düzensizliğe karşı akıllı telefon kullanımı bir silah niteliği taşıyor. Bunu sayısal verilerle açıklayacak olursak; hanehalkı gelir seviyelerini gösteren SES segmentasyonuna göre ABC1 gurubu ile C2DE grubu arasındaki oran farkı yalnızca dört. Bu veriler bize gösteriyor ki gelir düzeyleri akıllı telefon sahibi olmak için önemli boyutta bir engel teşkil etmiyor.
Kullanılan akıllı telefonların değiştirilme sıklıklarını sayısal verilerle belgelemek gerekirse elindeki telefonu son 18 ay içerisinde değiştirenlerin oranı %64’tür. Türkiye telefon değiştirme sıklığı olarak Avrupa’dan daha fazla orana sahip. Akıllı telefonların birer statü sembolü haline gelmesinden ötürü olsa gerek yaş, gelir durumu fark etmeksizin sunulan ödeme çeşitliliğinin de katkısı ile kullanıcılar sıklıkla telefonlarını değiştirmek istemektedir. Bozuk donanım, telefonun yavaşlaması, ekran kırılması veya bataryanın zayıflaması gibi nedenlerle mevcut cihazların değiştirileceği bildirilmektedir.
Telefon Satın Alma Kanalları
Anket katılımcılarının %88’i mevcut telefonlarını kullanılmamış satın almayı tercih ediyorlar. Avrupa’daki katılımcılarda aynı tercihte bulunuyorlar. Fakat Türkiye ve Avrupa satın alma kanalları noktasında ayrışıyorlar. Türkiye’de internet üzerinden alım yapmak düşük bir yüzdeye sahipken Avrupa’da yüksektir. Bunun sebebi olarak Türkiye’de kredi kartı ve taksitli cep telefonu satışının yasak olması ve mobil aboneliklerde istenen kimlik doğrulama ve ıslak imza zorunluluğu gibi kriterler gösterilebilir. Telefonlarını mağazalardan alan kullanıcılar, en fazla elektronik perakende firmalarını tercih ediyor. Sonrasında mobil operatörler geliyor. Online platformlarda ise e-ticaret siteleri tercih ediliyor.
Telefonlarını değiştiren kullanıcılara eski telefonlarını ne yaptıkları sorulduğunda %25 oranında sattıkları yani telefonların el değiştirdiği görülüyor.
Telefon, bilgisayar, tablet dışında kullanımı görülen akıllı nesnelere bakıldığında akıllı televizyonlar dikkat çekiyor. Akıllı televizyonu kablosuz hoparlör, televizyona bağlanan video oynatıcısı ve oyun konsolu takip ediyor. Kullacıların aldıkları akıllı nesnelerin kurulumu için teknik servise ihtiyaç duyduklarını da başka bir anket sonucudur.
Cihaz Kullanımı
Hayatımızın bir parçası haline getirdiğimiz akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarlar ve masaüstü bilgisayarlar günlük cihaz kullanım sıklıklarına bakıldığında ilk sırayı dolduruyorlar. Türkiye’deki kullanıcılar için bağımlılık kavramını kullanmak fazla olmasa gerek. Kullanıcıların şikayeti haline gelen cihaz kullanım sürelerini azaltmaya çalıştıkları da diğer bir veri.
Tüketicilerin cihaz kullanımlarında ulaştıkları fayda ne kadar fazla ise kullanma sıklığı da aynı oranda artmakta dolayısıyla o cihaz daha kısa sürede yenilenme gerektirmekte, cihaz üzerine yapılan harcama artmış olmaktadır. Bunların ışığında söyleyebiliriz ki önümüzdeki 12 ay içerisinde en çok satın alınması beklenen cihaz akıllı telefonlardır. Çünkü kullanıcıların aktivitelerinin cihazlara göre dağılımlarına bakıldığında akıllı telefonların her aktivitide ilk tercih edilen cihaz olduğunu görüyoruz.
18-34 yaş grubunun 35-50 yaş grubuna göre cep telefon kullanımında bilgisayara göre daha aktif olduğunu görüyoruz. Bu yaş grubunun özellikle alışveriş sitelerinin kullanımında cep telefonunu kullanıyor oluşu dikkat çekmektedir. Cep telefonunun kullanma oranlarının artışı televizyon izleme alışkanlıklarının değişmesinde etkisi bulunmakta; canlı TV programlarının %47 oranla televizyondan izlenmesi bu veriye verilebilecek sout bir örnek olarak karşımıza çıkmaktadır.
Akıllı telefonların günlük bakılma sıklıklarına dikkat ettiğimizde Türkiye, ortalama 78 defa ile Avrupa ortalamasının 1.5 katını aşmaktadır. Bu da yaklaşık her 13 dakikada bir telefon ekranına baktığımız anlamına gelmektedir. Akıllı telefonlar açık arayla en çok kullanan cihaz olarak hayatımızın önemli bir noktasında konumlanmaktadır. Sabah uyandığımızda ilk yaptığımız ve gece yatmadan önce son yaptığımız şeyin cep telefonlarımıza bakmak olduğunu görüyoruz. 18-24 yaş aralığındaki kullanıcıların %65’i uyandıktan sonraki ilk 5 dakika içerisinde telefonuna bakarken yaş ilerledikçe bu oranda bir düşüş görülmektedir. Uyandıktan sonraki ilk 15 dakika ve yatmadan önceki son 15 dakika telefona bakma oranları Türkiye’de Avrupa’ya göre daha fazla bir oran görülmektedir.
Kullanıcıların %85’i uyku saatlerinin içerisinde bir zaman dilimini telefonlarını kullandıklarını belirtmişler. Ayrılan bu zaman diliminde %51 oranda saate bakmak için, %46 oranda sosyal medya bildirimlerini kontrol etmek ve %33 oranda anlık mesaj/SMS okumak için kullandıklarını belirtmişler.
Tüm bu kullanım nedenleri ile birlikte Türkiye’de mobil kullanıcıların %66’sı telefon kullanım sürelerinin gerektiğinden çok daha fazla olduğunu kabul etmiştir. Bu şekilde düşünen kullanıcıların %53’ü gün boyunca, %27’si akşam saatlerinde telefonlarını daha fazla kullandıklarını belirtmişlerdir.
Hiç telefon kullanımınızı sınırlamayı düşündünüz mü? Kullanıcıların yarısı mobil telefon kullanım sürelerini sınırlamak için uğraştığını ama sadece yarısının başarılı olduğunu belirtmişlerdir. Sınırlamak için cihazı cepte ya da çantada bırakmak, veri erişimini ve ses bildirimlerini kapatmak gibi yöntemlerin denendiğini belirtilmektedir.
Gün geçtikçe dijitalleşen rutin yaşantımızı akıllı telefonlarla yönetiyoruz.
Haberleşme yöntemlerimiz, cep telefonlarımızda bulunan haberleşme uygulamaları üzerinden şekilleniyor. Facebook ve sahip olduğu Whatsapp, Facebook Messenger, Instagram ile birlikte eposta en sık kullanılan uygulamalardır. Pek fazla aşina olduğumuz Whatsapp, Snapchat, iMassage, Instagram ve Twitter uygulamaları 18-24 yaş grubundaki kullanıcıların ziyaret sıklığı daha fazla olup bu oran yaş arttıkça azalmaktadır. Bu uygulamaları haberleşmenin yanında anlık mesajlaşma platformlarında video izleme ve paylaşma, canlı yayın/hikaye izleme, haber okuma/izleme, oyun oynama, müzik dinleme, navigasyon için harita kullanımı, dizi/film izleme gibi aktiviteler için kullandığımız ve fotoğraf/video paylaşımı yaparak içerik ürettiğimiz Deloitte 2017 Mobil Kullanıcı Anketi’nde yer alan bir başka verilerdir.
Akıllı telefonlarımızda bulunun olmazsa olmaz diğer bir uygulama çeşidi ise mobil ticaret uygulamaları. Kullanıcılar mobil ticaret ve finansal aktiviteleri, finans ve bankacılık işlemleri, online alışveriş ve ödeme gibi ihtiyaçları için akıllı telefonlarına güvenmektedir. Banka hesaplarının kontrollerini, online alışveriş kategorisinde ürün ve hizmet araştırması en gözde aktivitelerdir. Akıllı telefonlar, kullanıcıları için alışveriş sitelerine göz atmak ve alışveriş yapmak için en çok tercih edilen cihaz konumundadır. Mobil ödemeyi tercih etmeyen kullanıcılar ise güvenli bulmadıkları için tercih etmediklerini söylüyorlar.
Kotalar çoğumuza yetmiyor
Kullanıcıların aylık paketlerindeki kullanım kotaları hakkında yapılan araştırmalarda elde edilen veriler gösteriyor ki yarısından fazlası 3-10 GB arası veri paketi tercih ediyor ve yine yarısından fazlasına mevcut kullanım kotası yeterli gelmiyor. Özellikle 18-24 yaş aralığı en fazla GB’a sahip veri pakedi satın almasına rağmen yeterli gelmediğinden şikayet etmektedir.
Erişim Tercihleri
Mobil cihazlarımızdan internete bağlanmak için mobil ağ kullanıyoruz. Ülkemizde hızlı sabit genişbant penetrasyonunun düşük kalması ve artan 4.5G kapsama alanı genişliği nedeniyle mobil ağ kullanımının rağbetle tercih edildiğini söylemek mümkün. 4.5G hız kalitesinin Wi-Fi ile bağlanmaya oranla çok daha iyi olması mobil ağ tercih oranlarının yüksek olmasının nedeni olarak açıklanabilir. Mobil operatör tercihlerinde aylık maliyet ilk unsur olmakla birlikte bağlantı hızı ve kapsama alanına bakılarak bir seçime gidiliyor. Hatta tüm anket boyunca üzerinde durulan yaş aralığı olan 18-24 aralığındaki kullanıcılar için maliyet bağlantı hızı ve kapsama alanından sonra gelmektedir.
Kullanıcıların mobil operatörlerindeki güncel paketlerine ek olarak Wi-Fi hotspot noktası sunulmasını, kablo/uydu TV hizmeti, ev interneti, TV/film streaming gibi hizmet beklentileri bulunmaktadır. Beklentilerinin yanı sıra memnuniyetleri için yapılan anket sonuçları gösteriyor ki iPhone kullanıcıları Android sahiplerine oranla cihazlarından çok daha memnun gözükürken, operatörlerinden çok daha düşük oranda memnun. Fakat Türkiye geneline bakarsak Avrupalılara kıyasla operatörlerinden daha memnun kullanıcılara sahip.
Teknoloji Farkındalığı
Türkiye, akıllı telefonlarının özellikleri konusunda yeterli farkındalığa sahip. Telefonlarının sahip olduğu yol tarifi, yazı tahmini, sesle arama, e-posta sınıflandırması gibi özellikleri farkında olarak satın alıp sonrasında kullanmakta olan kullanıcıların yüksek oranda olduğu anket sonuçlarında görülüyor.
Bir başka farkındalığa sahip olunması gereken husus olan kişisel bilgilerimizin şirketler tarafından kullanıldığı ve 3. şahıslar ile paylaşıldığı çoğu kullanıcı da güvensizlik uyandıran bir konu. Fakat gel gelelim bu tarz güvensizlikler yaşamamıza rağmen kullanım şartları ve koşullarını okumadan kabul etmeye devam ediyoruz.
Kaynak : https://www2.deloitte.com/content/dam/Deloitte/tr/Documents/technology-media-telecommunications/deloitte_gmcs_2017.pdf
Önerilen Yazılar
Skype Kurumsal Nasıl Kaldırılır?
Elon Musk: Tesla Otonom Araçlar 2020 İçin Hazır!
Ozon Tabakasındaki Delik Küçülüyor