En Çok Yapılan SEO Hataları

Yapılmaması Gereken Büyük SEO Hataları ve Onlarla Başa Çıkma Yöntemleri

SEO çalışmalarında başarıyı sağlayabilmek için gereken bir çok detay vardır. Ancak başarının en büyük sırrı kendinizi geliştirmek ve kullanılan mecranın dinamikleri doğrultusunda bu işlemin gerçekleştirilmesidir.

SEO söz konusu olduğunda, yapılan hatalar fark edilmeyebilir ve gözden kaçabilir. Yani kısacası, yaptığınız yanlışlar hakkında hiçbir fikriniz olmayabilir. Mesela, başlıklara anahtar kelimeler eklememek, düşük kaliteli bağlantı oluşturmaya çalışmak...  Bunlar gibi yapabileceğiniz binlerce korkunç hata var.

Bu makalede, SEO uygulamasını gerçekleştirirken yapabileceğiniz küçük hatalardan bahsedeceğiz. Unutmayın, ufak diyerek ciddiye almadığınız bu hatalar, içerik trafiğinizde büyük tıklama kayıpları yaşatıyor olabilir.

Kullanıcıların yaptığı en yaygın SEO hatalarını bulmak için, bir dizi tanınmış SEO uzmanına şu soruyu sormaya karar verdim:

“Site trafiğinin artmamasına sebep olan büyük bir SEO hatası söyleyebilir misiniz?”

Bazıları bilgi birikimini bizimle paylaşma konusunda gayet nazikti ve kritik bazı konulara parmak bastılar. Okumaya devam edin çünkü 2019 ve daha sonrası için kaçınmak isteyeceğiniz bazı SEO hatalarına bu listede yer verdik!

Kırık Link İçeren Backlinkler

Kırık linkler (ölü linkler) web siteleri için gerçekten ciddi bir sorundur, özellikle de bu web sayfalarına yönlendiren backlink'ler varsa. O yüzden bozuk sayfaları görmezden gelmek büyük bir hata olabilir.

Dijital pazarlama uzmanlarını işletmelere bağlayan bir portal olan Credo'nun  Kurucu ve CEO'su John Doherty, bu kritik hatanın farkında ve bunu insanların en büyük hatalarından biri olarak görüyor. İşini titizlikle yapan Doherty, kendisi de aynı hataya düşmemek için öncelikle web sitelerini optimize ederken “kırık link” temizliğini ekibinin birincil önceliklerinden biri olarak görüyor ve şöyle diyor:

“Sitelerin kırık link (ölü link) içeren backlink noktalarını düzeltmemeleri, bugünlerde web sitelerinde kaçınmamız gereken en büyük SEO hatalarından biridir diyebilirim. 100.000 sayfalık çok büyük web siteleriyle çalışıyorum ve sözleşmemizin başladığı ilk günden itibaren öncelikli olarak 404/410 hatalarının olup olmadığına ve hangilerinin  “external link”  içerdiğine bakıyorum. Eğer böyle bir sorunla karşı karşıya kalıyorsak, hızlıca bu problemi çözüyor ve ilgili link yönlendirmelerini listeleyerek düzeltilmesini sağlıyoruz. Ardından da tüm SEO işlemlerini, yapılan düzenlemelere göre tekrar inşa ediyoruz ve bu işlem bize site trafiğini artırmamız konusunda ciddi iyileştirmeler sağlıyor.”

John Doherty / Credo şirektinde CEO

Google bir web sitesini tararken, her zaman kök alanından başlar. Https://www.yoursite.com tarar ve daha sonra bağlantılar arar. Mesela bu adreste, tarayıcının bulduğu ilk bağlantının “Hakkımızda” bağlantı metni altında olduğunu ve https://www.yoursite.com/about-us/ adresine bağlandığını ancak sayfanın 404 yanıt kodu döndürdüğünü varsayalım.

Teorik olarak, 404 hatasında bir sonsuzluk vardır, çünkü kök etki alanından sonra herhangi bir şey yazabilirsiniz. Ancak Google bir 404 hatası aldığında, gerçek bir sayfaya ulaşana kadar tekrar tekrar dener ve bir veriye ulaşamaz. Bu durum da sitenizin Google tarafından pas geçilmesine sebep olabilir.

İki faktörden dolayı bozuk sayfalar oluşabilir:

Bağlanan bir sayfayı silersiniz (Bozuk sayfa nedeniyle kırık link)

Yanlış URL yazıldığında (Bozuk bağlantı nedeniyle bozuk sayfa)

404 hata kodlu bir web sitesi tam anlamıyla acı çekiyor demektir. Ayrıca siteniz çok fazla kırık link (ölü link) içeriyorsa, Google sürekli olarak kaynak harcamak zorunda kaldığı için bu durum pek işine gelmeyecektir.

The cognitiveSEO Site Explorer, web sitenizdeki kırık sayfalara işaret eden backlinkleri bulmak için mükemmeldir:

Ayrıca backlinlerde 404 hata kodu veren kırık linkin yanı sıra, site içi kırık linkler varsa bu program onları da size gösterecektir. Bir süre önce, (12 Aralık 2018’de) CognitiveSEO herhangi bir bozuk iç bağlantınızın olup olmadığını belirlemek için kullanabileceğiniz OnPage modülünü piyasaya sürdü. İşte size ufak bir önizleme:

Büyük web siteleri: John, büyük web siteleriyle ilgili bir şeyden bahsediyor. Peki neden? Gayet basit. Küçük bir web sitesinde bir veya iki 404 hatanız olabilir, ancak kolayca tespit edilip düzeltilebilir. Fakat büyük ölçüde bir web sitesi söz konusu olursa ne yapacaksınız? Bu durumda işler tam anlamıyla karışık bir hal alabilir.

Çok Fazla Kalitesiz Sayfa Yayınlıyorsunuz

Genellikle daha büyük web siteleriyle ilgili bir başka sorun da 'ince içerik' sorunudur.

“Çok yaygın bir hata ise, web sitelerinde çok sayıda düşük kaliteli sayfa yayınlanmasıdır. Sonuç olarak, Google sitenin çok sayıda "ince içerik" barındırdığını ve sitenin sıralamasını düşürdüğünü düşünüyor.”

Eric ENGE Stone Temple şirketinde CEO

Küçük hacimli web siteleri için her zaman böyle olmaz. Ancak, binlerce sayfadan oluşan bir siteniz olduğunda hepsinde kalitatif içerik bulundurmak için gereken çaba çok daha büyüktür.

İnce içerik sayfaları ki bunların internette bulunmalarının hiçbir katma değeri yoktur bu yüzden Google’ın siteyi dizine eklemesi için bir nedeni de yoktur. Çünkü bu linkler zayıf halkadır ve atlanan sonuçlara girersiniz veya bu mesajı Search Console’unuza gönderirsiniz:

Yukarıdaki mesaj manuel işlemdir. Bu da Google’da çalışan birinin bu hatayı düzeltebilmesi için “inceleme isteği” yollanması gerekti anlamına gelir. Söz konusu işlem uzun zaman alabilir, bu yüzden dikkatli olun! Bununla birlikte, algoritmanın web sitenizi herhangi bir uyarıda bulunmadan, basitçe bir dizin kullanmamakla cezalandırabilmesi gayet mümkün gözüküyor.

Google’ın Spam’dan sorumlu eski Başkanı Matt Cutts bunu şöyle ifade ediyor:

Sorun şu ki, “ince içerik” her zaman sitenin metin gerektirdiği anlamına gelmez. Neden bunu söylüyorum? Matt Cutts örnek olarak “doorway” sayfalarından bahseder, ancak onlara gerçekten bir alternatif sunmaz. 1000 şehirde aynı hizmeti sunan bir web siteniz varsa ne olur? Her sayfa için "benzersiz" içerik yazmanız mı gerekiyor?

Gerçek şu ki, “doorway” sayfalarına bir çözüm yok. Bunlar ya ince içerikli ya da benzersiz niteliklere sahip içeriklerdir. Ancak, sıralamaya geldiğinde içerikten çok daha fazlası var. Dolayısıyla, bir araç kiralama hizmetiniz varsa, her sayfaya dolgu içeriği eklemeniz gerekmez, ancak başka işlemleri de iyi yapmanız gerekir. Çok iyi bir şekilde yapılandırın, tasarımınızın kullanıcı odaklı olduğundan emin olun ve web sitenize alakalı içerik eklemek için bir blog yazmaya başlayın.

Yinelenen İçerik Sorunlarınız Var

İnce içerik sayfalarıyla yakından ilgili olan sayfalar ise bundan daha da kötü olan yinelenen sayfalardır. IQ SEO şirketinden Andy Drinkwater bunu çok iyi biliyor:

“Yaptığım denetimlerde çoğunlukla karşılaştığım en yaygın hatalardan biri de sayfaların çoğaltılmasıdır. Site sahipleri aynı veya benzer ifadeleri hedefleyen çok sayıda sayfanın iyi bir şey olduğunu okuduğundan (veya sandığından) kaynaklanmaktadır. Sayfa çoğaltma ya da anahtar kelime çağaltma, Google'ın çok fazla görmesine yol açar ve genellikle aşırı derecede optimize edilmiş olur, bu da tıklanma oranını uzun vadede azaltır. Dolayısıyla site sahiplerinin tercih etmeyeceği bir durum oluşur.”

Andy DRINKWATER IQ SEO Şirketinin Sahibi

Yinelenen sayfalar birçok faktörden dolayı meydana gelebilir. Örneğin, benim bir müşterim, çevirileri olmayan sayfalar için ana dilin kopyalarını oluşturarak kötü bir şekilde çeviri yapan bir sözlük eklentisine sahipti. Böyle kalitesiz eklentiler de SEO işlemi için kötü durumlar yaratır.

Bununla birlikte, söz konusu site sahiplerinin neden kendilerine öyle bir kötülüğü yaptığını anlamış değilim. Yine de bir müşterim, bu uygulamanın yanlış olduğunu söyleyip sebepleriyle açıklamama rağmen neden rakiplerinin aynı uygulamayı hala yaptığını bana sormuştu. Ben de, belki de kendi başına sayfaları çoğaltmış olabileceklerini söylemiştim.

Her iki durumda da, içerik kopyalanır. Değerli bir sonuç elde etseniz de Google’ın atlanmış sonuçlarına girersiniz, böylece Google’ın kaynaklarını boşa harcarsınız ve web sitenizin trafiğini negatif yönde etkileyebilirsiniz.

Neyse ki, yukarıda bahsettiğim uygulamanın bu modülleri kaldıracak bir eklentisi de mevcut.

Sizinle alakası olmayan başka anahtar kelimeleri hedefliyorsunuz.

Büyük hayallere sahip olmak iyidir, ancak bazen çok büyük hayaller sizi altüst edebilir ve moralinizi bozabilir. 250 Pound kazanabilmek için önce 50 Pound’u kazanabiliyor olmanız gerekir.

Orbit Media'dan Andy Crestodina, insanların gerçekçi anahtar kelimeler kullanması gerektiğini söylüyor:

“Şimdiye kadar yapılan en yaygın SEO hatası, ulaşılması zor olan ifadeleri hedeflemektir. Şu an ve (Yüksek ihtimalle 2019'da da aynısı olacak) birçok pazarlamacı SEO rekabetini anlayabilmiş değil.

Sıralama şanslarının hiç olmayacağı anahtar sözcükleri kullanıyorlar. SEO'da yapabileceğiniz pek çok hata ve bir sayfanın sıralanmamasına sebep olan milyonlarca sebep var. Ama bu en büyük olanı.”

Andy CRESTODINA Orbit Media Kurucu Ortağı

Genellikle SEO rekabetini müşterilere açıklamak zordur, çünkü sayfa sıralaması çoğu zaman yanlış anlaşılmış veya çok karmaşık gelen bir konudur. Bu yüzden Andy, insanların anahtar kelimelerini nasıl hedeflemesi gerektiğini daha iyi ve daha kolay açıklayabilmek için küçük bir sistem geliştirdi.

Sistem şu şekilde:

Daha yeni, daha küçük veya ünlü olmayan bir web siteniz varsa, beş kelimelik kelime öbeklerini hedefleyin. Nişinizde alakalı, ancak tanınmış bir marka değilseniz, dört kelimeli kelime öbeklerini hedefleyin. Popüler bir siteye sahip ciddi bir oyuncuysanız, devam edin ve bu üç kelimelik ifadeleri hedefleyin. İşte bu öneriyi yapmaya yardımcı olan bir grafik…

Daha düşük arama hacmi ile daha fazla kelime sayısı arasında her zaman bir korelasyon olmasına rağmen, bunun her zaman böyle olmadığını belirtmem gerekiyor. Birçoğunuz art arda sıralanmış uzun anahtar kelimeleri, daha iyi trafik getirecek anahtar kelimeler olarak görüyorsunuz, ancak "uzun kuyruk" terimi aslında arama grafiğinden geliyor:

Yani, teorik olarak, yüksek arama hacmi, fazla kelime sayımı anahtar kelimeleri ve düşük arama hacmi, düşük kelime sayısı anahtar kelimeleri bulabilirsiniz. Bu iki veya üç anahtar kelime öbeğinden bazıları bile çok düşük rekabete sahip olabilir.

Bununla birlikte, Andy'nin yukarıda belirttiği gibi, 'düşük kelimeyle rekabetin' gerçekten SEO açısından ne olduğunu anlamak oldukça zordur, bu nedenle düşük arama hacmi ile fazla kelime sayısı arasında bir ilişki olduğundan, bu şekilde yanlış yapmamanız için büyük şansınız olması gerekiyor. İlk kez başladığınızda, daha düşük rekabet anahtar kelimeleri hedeflemeye başlayarak yolunuzu oluşturmak her zaman daha iyidir.

Sahip olduğunuz Organik Arama Trafiğini Yok Sayıyorsunuz

Sıralamak istediğiniz anahtar kelimeler hakkında konuştuktan sonra neden sıraladığınız anahtar kelimeler hakkında biraz konuşmuyoruz? Mozzer’ın eski kurucusu ve Zyppy'in şu anki kurucusu Cyrus Shepard, anahtar kelime verilerini sıralamanın değerini çok iyi bilir:

Web siteleri, yalnızca istedikleri trafik için optimizasyon yapma ve sahip oldukları trafiği göz ardı etmek gibi sık görülen bir hata yaparlar.

Birçok site, içerik oluştururken “SEO optimizasyonu” gerçekleştirir: anahtar kelimeleri seçmek, başlıkları yazmak, başlıkları yapılandırmak vb. Ne yazık ki, birçok insan buraya kadar gelir ve durur.

Birkaç aylık bir trafik aldığınızda, Google, içeriğinizin daha geniş arama ekosistemine nasıl uyduğu konusunda size bir miktar bilgi verir. Bu veri, kullanıcıların sizi bulmak için kullandıkları tam aramaları da içerir. Size gelen bu tüyo, Google’ın neyi hak ettiğinizi düşündüğünün bir göstergesidir.

“Bu gerçek dünya verilerine bağlı olarak “ikincil optimizasyon” gerçekleştirerek, denklemi tahmin etmeyi, hedefe ulaşan fırsatlardan yararlanmayı ve daha fazla trafiğe yol açacağınızı umarsınız.”

Cyrus SHEPARD Zyppy’nin Kurucusu

Muhtemelen sıraladığınız anahtar kelimeler hakkında hiç bir fikriniz yok. Büyük ihtimalle de “gerekli olan sıralamayı yaptım işte, daha ne olsun?” diyorsunuzdur.

Gerçek şu ki, zaten sıraladığınız anahtar kelimelerden belli bir hacimde trafik alabilirsiniz, ama tam kapasite değil. Aylık 100 aranma sayısı içeren bir anahtar kelimeden 5 aranma alıyorsanız büyük ihtimalle 1. Sırada değilsinizdir çünkü CTR ortalamasına göre, birinci sırada olabilmeniz için %30 oranında aranmanız gerekmektedir. Ama bunun için üzülmenize gerek yok çünkü daha iyi sıralamalara sahip olmak için CognitiveSEO İçerik Optimizasyon Aracı'nı da kullanabilirsiniz:

Kulaktan dolma SEO Teorilerini Kullanmayın

SEO taktikleriniz onaylanmamış teorilere dayanıyorsa, çok hızlı bir şekilde üst sıralarda gözükmemeniz oldukça olasıdır.

Bilim ucubesi ünlü Google Stalker’ı Josh Bachynski, arama motoru sıralama faktörleri söz konusu olduğunda insanların daha bilimsel bir yaklaşım benimsemelerini önerir çünkü bu bir algoritmadır ve bu işin bir matematiği vardır:

“Bugünlerde SEO uygulamalarında yapılan en büyük hatalardan biri: Sıralama faktörleri ile ilgili teorilerini belirlemek için bilimsel yöntemler kullanmamaktır. Bunun yerine pek alakalı olayan, dolaylı anahtar kelimeler kullanarak bilimsellikten ve üst sıralarda gözükmekten uzaklaşırlar.”

Josh BACHYNSKI Vlogger

Josh'un bahsettiği şey aslında, SEO yöntemlerini uygulamadan önce test etmeli ve doğruluğundan emin olmalısınız.

Verebileceğimiz iyi bir örnek, “içerik budama” tekniğidir. Denedik ve görünüşe göre işe yaradı. Organik arama sıralamalarımız yükselmeye başladı. Ancak, test izole değildi, bu yüzden tam anlamıyla bilimsel değildi. Organik arama trafiği artışının içerik budamasından mı yoksa diğer faktörlerden mi kaynaklandığını gerçekten bilmiyoruz çünkü bu artış çok uzun süre içerisinde gerçekleşti.

***

SEO veya dijital pazarlama uzmanıysanız ve bu hatalardan herhangi birini yapıyorsanız, web sitelerinizin ciddi bir şekilde etkilendiğinden emin olmalı ve bunları düzeltmek için hemen harekete geçmelisiniz! Umarım, 2019 ve sonrasında, en çok yapılan bu SEO hatalarından kaçınmak size ve ekibinize yardımcı olacaktır.